giderek artan

"giderek artan" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 7 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	giderek artan	ever increasing s.
Today, Parliament has power of co-decision in ever increasing areas. Bugün, Parlamento giderek artan alanlarda ortak karar alma yetkisine sahiptir. More Sentences
2	Genel	giderek artan	increasing s.
In that sense, I think that this date is causing us increasing anxiety. Bu anlamda, bu tarihin bizde giderek artan bir endişeye neden olduğunu düşünüyorum. More Sentences
3	Genel	giderek artan	growing s.
I want to concentrate on the need to tackle the growing phenomenon of child abuse on the Internet. İnternette giderek artan çocuk istismarı olgusuyla mücadele etme ihtiyacı üzerinde durmak istiyorum. More Sentences
4	Genel	giderek artan	cumulative s.
5	Genel	giderek artan	ever-increasing s.
6	Genel	giderek artan	addititious s.
Trade/Economic
7	Ticaret/Ekonomi	giderek artan	ever-increasing s.

"giderek artan" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 16 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	(giderek) artan kanıt	growing evidence i.
2	Genel	giderek artan büyüklükte, iç içe geçen kutular	chinese boxes i.
3	Genel	görülme sıklığı giderek artan	increasing in prevalence s.
4	Genel	giderek artan bir şekilde	increasingly zf.
5	Genel	giderek artan oranda	increasingly zf.
6	Genel	giderek artan oranda	ever-increasingly zf.
Phrases
7	İfadeler	giderek artan kanıtlar	growing body of evidence i.
8	İfadeler	sayıları giderek artan borçlular	a growing number of borrowers expr.
9	İfadeler	(giderek) artan sayıda borçlu	a growing number of borrowers expr.
10	İfadeler	(giderek) artan sayıda kişi	a growing number of people expr.
11	İfadeler	(giderek) artan sayıda çalışma/araştırma	a growing number of studies expr.
Trade/Economic
12	Ticaret/Ekonomi	evin satın alınmasından sonra aylık ödemeleri ilk yıllarda düşük daha sonra sonra giderek artan ipotek	graduated payment mortgage i.
Medical
13	Medikal	giderek artan bir toplum sağlığı sorunu	an increasing public health problem i.
Sport
14	Spor	(atletizm müsabakası) hızı giderek artan örgütlü bir grup tezahüratı	locomotive i.
Slang
15	Argo	giderek artan öfke	burn i.
Anthropology
16	Anthropology	ata ile giderek artan benzerlik	saturation i.